Küvette takılı kalmış bir saç telin yerine, kurumuş sabun artıkları duruyor şimdi.
Boş bir parfüm şişesi komidinimin üstünü süslüyor.
Paslanmış permatikler… Yarısı dökülüp saçılmış duş jelleri ve şampuanlar falan işte.
Ve duş lifleri hala ıslak… Lavabonun üzerinde erimiş mum izleri…
Bu pis herifi anlatmaya yeter mi sence?
Aynada hala senin silüetin duruyor sanki. Yatağımı hala senin kokun süslüyor.
Ağzımda bıraktığın o kekremsi tat…
Bozulmuş yatak örtüleri ve akan makyajının üzerinde şekiller çizdiği o kadife yastık falan işte.
Ve hayalin hala ulu orta… Onca anı onca iz…
Bu erotik adamı anlatmaya yeter mi sence?
Buzdolabının üstünde gülümseyen bir resmin yerine, bana sabahları yaptığın kekikli omletin tarifi duruyor şimdi.
Kuruyup dökülmüş o papatyalar tezgahımın üstünü süslüyor. Radyonun kenarına bulaşmış inatçı yemek lekeleri…
İçi kaskatı kesilmiş ve birbirine sarılmayı bırakmış iki insan figürlü tuzluk falan işte.
Ve kahve fincanları hala kapalı…
Birbirine karışmış lezzetler, aromalar…
Bu egzotik adamı anlatmaya yeter mi sence?
Seyrettiğimiz filmler yerine başıboş kitaplar duruyor şimdi.
Unuttuğun saç tokan vitrinimi süslüyor. Tozlanmış dergi kapakları…
Koltuğun üzerindeki kareli battaniye ve pilleri çıkartılmış bir çift kumanda falan işte…
Ve terliğinden düşen minik tüy hala parkede.
Saplantılı hayranlıklar …
Bu romantik herifi anlatmaya yeter mi sence?
